Evet, "üzerine" diyince ciddi bir yazı gibi gözüküyor belki ama değil, yine plansızca yazıyorum. "Yazmak" fiili de çok tuhaf geliyor bana, yakışmıyorum sanki. Bugün tüm gün uyudum, hayır uykum da yoktu, tamamen amaçsızlıktan. Eskiden severdim uyumayı, şimdi hiçbir şey keyifli değil, şimdi dediğim yıllardır süren bir mevzu esasında. Aslında keyfim de yok ama deneyeyim yine, bir şeyleri en baştan anlatmak hep zor, hatta ürkütücü. Ciddi bir erteleme hastalığım var arkadaşlar. "Procrastination" Ben izlemeyi düşündüğüm diziyi bile ertelerim. Bu da ayrı bir konu, sonra bahsederim. Birileriyle görüşme, soru sormaktan çekinme durumlarım da var, yarın sanırım ertelemeden birisine soru sorsam, kafam daha rahat olur. Hastaneye kaç zamandır gidecektim, yine erteledim, her gün aynı şey oluyor, öyle çok korkunç bir durum da yok ortada ama huzursuz hissedebiliyorum ve yine bir sonraki güne atıyorum her şeyi. Uyuyorum falan. Yarım bıraktığım bir dizi vardı, izlerim ...
Ara sıra dertleşmek isteyen ve sürekli gülümsemek isteyen birisi var burada, neredeyse 23 yaşında, üşengeç, yeşilin kızı anne'i ve reply 1988'i seviyor. ekleme: bu 5 yıl önceydi, şimdi 27'yim. bazı şeyler değişti, bazıları aynı. kore dizileri hakkında yazıyordum daha çok, en eski yazılarda psikolog, dertleşme vs mevzularını okuyabilirsiniz. küskünüm biraz. esenlikler^^