21 Eylül 2020 Pazartesi

Ertelemek, yatay geçiş yapmak üzerine

 Evet, "üzerine" diyince ciddi bir yazı gibi gözüküyor belki ama değil, yine plansızca yazıyorum. "Yazmak" fiili de çok tuhaf geliyor bana, yakışmıyorum sanki. 







Bugün tüm gün uyudum, hayır uykum da yoktu, tamamen amaçsızlıktan. Eskiden severdim uyumayı, şimdi hiçbir şey keyifli değil, şimdi dediğim yıllardır süren bir mevzu esasında. 

Aslında keyfim de yok ama deneyeyim yine, bir şeyleri en baştan anlatmak hep zor, hatta ürkütücü. Ciddi bir erteleme hastalığım var arkadaşlar. "Procrastination" 

Ben izlemeyi düşündüğüm diziyi bile ertelerim. Bu da ayrı bir konu, sonra bahsederim.

Birileriyle görüşme, soru sormaktan çekinme durumlarım da var, yarın sanırım ertelemeden birisine soru sorsam, kafam daha rahat olur. 

Hastaneye kaç zamandır gidecektim, yine erteledim, her gün aynı şey oluyor, öyle çok korkunç bir durum da yok ortada ama huzursuz hissedebiliyorum ve yine bir sonraki güne atıyorum her şeyi. Uyuyorum falan. 

Yarım bıraktığım bir dizi vardı, izlerim dedim, bir yıl geçti.

Bir de kararsızlık var artık patolojik seviyede: 

Benim bitemeyen bir yatay geçiş meselem var, ayrı konu başlıklarıyla mı bahsetsem diyordum ama bahsedeyim: beş yıl önce üniversite kazandım, iyi okul, iyi bölüm. Mutlu olmalıyım, ama olmadı, yurt problemleri, kendi depresifliğe yatkınlığım belki, huzursuzluklar. Ben her yaz tatili yatay geçiş yapmaya çalıştım. Her. Yaz. Son anda o şatafatlı ada sahip okulu bırakmaya cesaret edemedim, benim hayattaki tek başarım o okulu kazanmaktı. Bölüm değiştirmek konusu da iş imkanları, ya pişman olursam vs. mevzularıyla karışıktı zaten bende, yine de hem okul için hem bölüm değiştirmek için birden fazla kez başvuruda bulundum ama son anda vazgeçtim kayıt yaptırmadım mesela. 

Ve bu yaz da başvursam mı kararsızken ben son günlerde yine başvurdum. Neyse günler sonra, sonuç listesinde ismim gözükmüyor, ama reddedildi falan yazar en azından, yok yani adım. İnsan bu bir işaret der belki rahat bırakır artık ama dayanamadım mail attım, nedense cevap alacağımı da düşünmüyordum, sonuç olarak farklı bir dosyada açıklanmış isimler falan, kabul almışım. Çok anlık bir sevindim "aaa" falan olmuş olabilirim hatta gittim kendime çikolatalı süt yaptım ama söndüm sonra. :(  Çünkü şimdi karar vermem lazım kayıt yaptırmalı mıyım... Beş yıldır aynı mevzu. Aynı mevzu. Aynı. 

Arkadaşlar ben kronik kararsız bir insanım.



Bunun ötesini ayrıntılarını falan daha da anlatmam lazım, çok üşeniyorum, telefondan yazıyorum: 

Benim okulum ingilizce ve ben İstanbul'a ingilizce eğitim veren bir okula geçmek istiyordum ama RESMEN yok bu okul. Yok yani eğitimi iyi puanımı yettirebileceğim, bana burs verecek, ingilizce eğitimi olan okul seçeneği 0 (sıfır.) Ben bir bunu kabul edemedim zaten, nasıl olmazdı, Koç'u falan kazanamazdım ama Bilgi olurdu, tam burslusuna puanım yetiyordu ama tam burslu kabul etmiyorlarmış vs. bir türlü ama bir türlü olduramadım. Şartlar uymadı bir türlü, Boğaziçi harici ingilizce eğitim veren devlet okulu da yok. Süper olay. Yani ben paşa paşa Türkçe okumak zorundayım ama şöyle bir şey var: eğitim müfredatlari çok daha farklı bu okulların ders saydırması falan da daha bir mesele.Neyse bir emin olamasam da  devlete başvurdum, kabul edildim ama şimdi de azami eğitim süresi olayı var... Zamanında mezun olmazsanız okuldan kaydınız silinir durumu var maalesef.  Ben kendi okulumda da bazı problemlerimden ötürü derslerime devam edemedim kimi zaman, maalesef ki kayıt da dondurmamıştım, yani okula epeydir gitmiş gözüküyorum yine ama gitmedim ve derslerimi vermedim aslında. :( 3.5 yıl gitmiş gözüküyor olmam ama sadece 1.5 yıl  ders almam gerçeği. :(((  7 yılda mezun olmazsam okuldan atılırım. Yarabbim bu nasıl başarısızlıktır, kendime çok kızıyorum şu an. 

:( 

7 yıl sınırı farklı okulda da geçerli. Ne yapacağım diye düşünüyorum. 

Artık bu son başvuru yapabileceğim tarih, bir daha mümkün olmayacak. Hep huzursuz oldum, hep huzursuz. Puanıma, şansıma, başarıya yazık oldu. Mezun oldular dönemdaşlarım. 

Ben niye bu kadar kafayı yedim, niye böyle oldu...:( 



Elimdeki süre azaldığı için hepten geriliyorum, korkuyorum. Ve resmen yıllardır ders çalışmıyorum okul dönemi de çok korkutuyor. Şaka maka bir okul yılı daha geldi.:( 

Öyle. Benim gibi olanlar da epey azdır gibi geliyor, millet, özellikle benim kazandığım okulda okuyanlar genelde okulunu da seviyor, ya da çok sevmese bile devam ediyor, bitiriyor. İşin içine panik atak girdi ama "ya ben okula gitmek istiyorum belki gidebilirim" dedim, raporum varken iptal ettirdim ama tahmin ettiğim gibi olmadı, derslere de katılamadım, ve o dönemler yine boşa harcandı.:( Böyle oldu hep. 

Hayatım bir başarısızlık örneği. 

Kararsızlık, bölüm, şehir meselesi, daha sonra da okula gidememe, kalabalık korkusu, panik atak, yılların geçmesi, istediğim okulların kabul etmemesi, bunları kabul edememe. Neyse. Neyse değil de işte. Pişmanlık içindeyim hep. 

Kaç yıl önce vermem gereken dersleri alacağım yine bu yıl... 

Pişmanlık. 

Köşeye sıkışma. 

Öyle düşünmemeye çalışıyorum evet çok saçma ama işte karar vermek için bile düşünmek istemiyorum, kaçıyorum, sonra üzüleceğim zaten hem zaten karar veremem ki diyorum, dizi izlemeye falan çalışıyorum, ha bunu da pek yapamıyorum, YouTube Instagram falan daha çok. 

Elimden okul okuma hakkım gidecek diye de korkuyorum. Şaka gibi olay.

Bu belki benim gibi olanlara ulaşır diyeceğim ama... Sanmıyorum. Görürseniz eğer, ben de epey saçma bir hal içindeyim, hani nadirdir herhalde ama okulu uzayanlar ya da hiç değilse bölüm konusunda kararsızlık yaşayanlar vardır.

Öyle keyifli bir yazı olmadı, üzgünüm. Aslında başka daha ilgi çekici bir seyler paylaşacaktim ama istediğim resimleri yükleyemeyince buna başladım. Onları da sonra paylaşırım artık. Daha da belki uzatırdım belki bu mevzuyu ama cidden yazarken yoruldum.

Karışık bir şekilde yazdıysam üzgünüm. Evet, sevgiler. İmza, hep saçma sapan davranan kişi. Kendine zarar veren kişi. 



Hayatım çok absürt değil mi... Bu da dert mi diyenleriniz falan vardır belki, uzaktan bakınca trajikomik gibi. Dert de işte "saçma" bir yanı da var maalesef. Ki gayet dert de demek istediğim kararsızlık bu arada bölümü de pek sevemedim, ve cesaretsizlik olsa bile bu kadar olmuyor insanlarda, bende niye var, eziyet oldu, ya kabullen ya git artık bir şey yap zamanında yani. Saçma geliyor bana nedense ama ben yaşıyorum işte.:D 



5 yorum:

  1. Hayatın niye başarısızlık örneği olsun? Kendine çok yükleniyorsun okurken üzülüyorum. Herkesin ne istediğini bilmediği, yolunu bulamadığı zamanları olur. İnan sokağa çıksak çoğu insanın psikolojik çöküntüleri vardır. Kimde neler neler var. Hepimiz arızalıyız, bazısı dışarıya çok belli etmez o ayrı. Bak benim bir arkadaşım var, zamanında o da senin gibi daha iyi bir üniye geçecekti her şeyi ayarladı son anda vazgeçti ve sonra inan ben neden vazgeçtim diye depresyona girdi. Toparlamak için çok uğraştık. Şimdi bu olay umurunda bile değildir. Aslında sen de biliyorsun içten içe anlıyorum uygulamak zor. İstersen elinde hiçbir şey olmasın. İyi bir meslek iyi bir okul, bölüm hepsi toplum tarafından bize dayatılan şeyler. İnsanın kendini geliştirmesi önemli. İstersen en iyi üniden mezun ol, olay yine kendi kendinin öğretmeni olmak da bitiyor. Takma diyeceğim yine takacaksın biliyorum ama sen yine de takma. :) İyi ol!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorum için teşekkür ederim. :') Benimki biraz kronik ve uzun süren bir durum oldu işte, beş yıl. :D Valla öyle de toplum etiket kariyer de önemli işte, ben kendime o kadar da güvenmeyen biri olarak belki daha da çok önemsedim. Psikologluk mesele aslında da iyisini de bulmak zor, biliyorum, yaşadım. En baştan anlatmak, korku oluştu, yardım da aramaz hale geldim. Kolay değil ama cidden. Bir de keşke benim de arkadaşlarım olsaydı ya, bir nebze belki dertleşme falan iyi gelirdi. Yorum beklemiyordum cidden teşekkür ederim. Bir de kendime kızıyorum çok aptalca diye, ders çalışmadım yıllardır resmen, kendi okuluma kalabalık korkumdan agorafobi gidememiştim.:D Stres. Herkeste bir şeyler vardır doğru da bu kadari olmaz gibi geliyor bana, yıllardır bir depresiflik kararsızlık. Mesela sen mezun oldun, zorlukların üstesinden geldin hep, şimdi de hayata atılıyorsun bir de bana bak jdjsj kıyas iyi bir şey değildir...:( Sadece bu da değil benim çok dirayetli azimli bir yanım yok sanırım. Hep bir kızgınım kendime. Bakalım başka bazı sorunlar da oldu evde, onları yazmam herhalde buraya da, hayatım çorba gibi, yarın avukatla görüşmeye gideceğiz mesela sanırım bu sefer kesin, ve kimse destek de olmuyor bakalım ne olacak. Daha büyük şeyler de oldu yani. Huzurlu ev... Onu da bloğa yazmam sanırım. :D Neyse iyiyim şu an gibi yine de. Teşekkür ederim. 🌿Avukat tanıdığınız varsa yönlendirebilirsin. :D ben bir forumdan birisine danışacağım şimdi sanırım önce. Neyse çok sancılı bir süreç olacak sanirim sağlam kalırsam iyi. Umarım iyi kalırım, sen de iyi kal. :) (Bu arada iyi ki arkadaşım yok insanların içi kararırdı sanırım. :D )

      Sil
    2. Bir de kendi kendimin öğretmeni olabilsem keşke ne öğretmeni kendime bakamıyorum jdhdBir de mesela seni sadece örnek verdim, yoksa ne zor şartlarda çalıştığını biliyorum ama o iradeye azme imreniyorum zaten, senin de hayatında benim bilmediğim şeyler vardır tabi ki. Neyse işte keşke daha iyi bir psikolog aramaktan vazgeçmeseydim diye yine kızdım kendime.:) Beni çok yoran bir meseleydi, beynimde karar mekanizmasının işlemediğini düşünüyordum.:D Şimdi başka bazı meseleler de oldu işte dediğim gibi. Ne olacak belli değil... Valla bir arkadaşım vardı bu arada full dert anlatan biri de degildim, :D olmadi onunla da. Bir gün belki bu sefer o arar dedim aramadı. Nedense ondan da bahsedeyim dedim ben suçlu değilim...

      Sil
    3. Bir de güzel bir şey bırakayım, youtube'ta yeşilin kızı anne var, iyi hissettiren animeler başlığında da yazdım. Onu izleyebilirsin bence. 🦋

      Sil

Yorum yaptığınız için şimdiden teşekkür ederim. :')

From 9 to 5 / Japon Romantik Komedi (?) Dizisi

  From 9 to 5 adı itibari ile bir ofis komedisi çağrıştırıyor, öyle olduğunu düşünüyordum.  (Posterini görmemiştim tabi, baksanıza şuna : ( ...