2 Şubat 2023 Perşembe

ZORBALIK ODAKLI ÇİN FİLMLERİ, BETTER DAYS ve CRY ME A SAD RIVER

 Merhaba. Yakın zamanda Better Days'i izledim. 


                                                     (Better Days'deki baş karakter)

Konusunu pek bilmeden izlemeye başlamıştım, çok fazla karşıma çıkıyordu. Oscar adayı bir filmmiş ve çeşitli festivallerden epey de ödül demiş. Ancak bu film bence Oscar adayı olmak için yeterli bir film değildi, bu filmle katılmalarına şaşırdım açıkçası. Sosyal medyada "ayyy mutlaka izleyin" tarzı yorumlar görürseniz abartı olduğunu bilin ve beklentiyi düşürün. Hem bu filmden hem de daha sonra Cry Me Sad River'dan bahsedeceğim. O da kitap uyarlaması zorbalık konseptli bir film. 


Better Days


Cry me A Sad River

 (Bu  filmin posterleri hiç güzel değildi, zar zor bir fan made yapım bile olabilir, bir şey buldum.)

 

Not: Aylar sonra gelen edit: Ergenler ya da işte ship yapmayı seven romantik kesim ayrı bir seviyor Better Days'i gibi. Ben Oscar adayı olduğunu bilmiyordum, şok geçirdim öğrenince. Bu yazıya epey önce başlamışım bu arada ya, sıcağı sıcağına yazamadığım için detaylandıramayacağım çok. Ziyan olmasın diye mı yoksa o zamanlar konuşasım vardı onun hatrına mı yazıyorum.... 

Neyse, SPOILER içerir:


BETTER DAYS: 


                                       Evet posterler güzel...

Uzun uzun yazasım cidden yok maalesef ki, aklımda kalmadı çok. Ama ne çok etkilendim ne bir şey. Adam kızı koruyordu kız zorbalığa uğruyor diye ama kahramanlık olayları sevilse de... Bilmiyorum. Aslında üzülmüştüm birisinin koruyuculuğuna ihtiyaç duyuyorsunuz, biraz ikisi de yaralı olduğu için vicdan sızlatabilir, kalp ağrıtabilir ama... Romantik anlamda değil de böyle bir üzülmüş olabilirim.


         Fotoğraflara bakınca ve filmi tekrar anımsayınca bu film daha gergin gibi ya daha zor geldi bana.
Bazı fotoğrafları ekleyemedim bile. İsterseniz bir şans verin tabi.


 Ay neyse ayrı başlık açmasam olurmuş. Sonunda da mesaj olsun diye kadın öğretmen olmuş vs vs, çok kamu spotu geldi bana. İtiraf etmeseler daha iyiydi. Sanki bile isteye yaptılar. Yine haksızlığa uğradılar bence. Filmin bütününü öyle pek beğenmedim ben Oscarlık değildi gerçi ben Oscar filmlerini de sevmem pek... Neyse diğer film hakkında daha çok konuşabilirim. 

Ve bu film epey yaralayıcı bence bahsedeceğim ikinci filme göre izlemesi daha zor. Fotoğraflar bile kötü hissettirdi. Ki hepsini eklemedim. Yine de isterseniz şans verin. Ben ikinci filmi daha çok beğendim dedim de bariz bir farkları yok. Var ama yok, sizi engellemeyeyim yani. 






CRY ME A SAD RIVER 







Bu da aslında kamu spotu gibi bir amaçla hükümet tarafından fonlanarak çekilmiş galiba farkındalık kazandırmak için ve kitap uyarlamasıydı. AMA, bence hikayenin işlenişi pek de kamu spotu gibi değildi. Direkt "Alın size ders!" konsepti değil. Sonunda da mutlu son yok, iyileşme rehabilitasyon falan da Better Days'deki gibi yoktu.  Sadece hüzünlü ve muhtemel bir sonu izledik. Ben bu filmi ilk filme kıyasla daha bir beğenerek izlemiştim. 

Kızın yakın erkek arkadaşı ile olan ilişkisi ilgimi çekmişti ama etkisiz eleman oldu sonra. Ya aslında tekrar düşününce iki kişinin de zorbalığa uğraması falan ilk filmin konsepti daha bir yaralayıcı ilgi çekici gibi... Neyse, Cry Me a Sad River'da ona yardım eden çocuğu sevdim, oyuncusu kaynaklı olabilir, ve neşeli tipleri de severim. Ama kızı sorgular gibi olduğu kısımlar vardı sanki, cidden cinsel ilşkiye girdin mi tarzında, hiç sormamalıydı gibi geliyor. Sonra o neşeli çocuğun ikizi yanlış anlaşılmayla ölüyor, dram dram dram... Filmin sonu için: Kız o kadar uğraşmıştı her şey için ya kendini atmayabilirdi sanki. Keşke devam etseydı.  Bir de gerçi kızı mı suçladılar saçma şekilde, iyice üst üste geldi. 



Çocukla ikisini epey yakıştırmış olabilirim...


Kızı canlandıran oyuncunun  ses tonunu hoş bulmuş ve yüzünü de epey beğenmiştim 

Ya bu film de çok matah değilmiş, ama daha az sıkılmıştım ben bu filmden. Bir de ergen shipper yanım ortaya çıkmıştı. Çocuğun renkli topların arasında kıza baktığı sahne vs vardı çok anlamlı sahneler olmasa da beğenmiştim o sahneyi. O aklımda kalmış. Üzüntülü falan olsa da acayip de etkilenmemiştim bunaltmadı beni. Sizi etkiyebilir tabi de, ben çerezlik film gözüyle baktım. Zorbalık gibi ciddi konular olsa da gençler gençlik işi gibi hissettim galiba. Festival filmleri kadar yormadı. Rahat izlediğim ve çok sıkılmadığım için de benim için iyi. 


Kızın elindeki buket ile olan sahnesini hatırlıyorum, ona bir üzülmüştüm sanki. Bir de o sözde yakın erkek arkadaş iticiler iticisiydi.

Önemli not: yine de belki tetiklenebilirsiniz, ben çok etkilenmedim sadece. Biraz karanlık yanları da var filmin hatta karanlık bir film. Beni çok yıpratmadı sadece. Bir de izleyeli de epey oldu. İlk film daha tetikleyici geldi biraz. Daha da karanlık ama aynı gibiler de. Neyse siz karar verirsiniz.


                                        "People see bad things and run away from them" 

Anladığım kadarıyla Çin zorbalık gibi bir sorunun olduğunu kabul ediyor. Ne mutlu. Bizde hala "Ay ne zorbalığı canım, onlar sadece Kore dizilerinde oluyor." diyenler var çünkü. Şu hayatta en nefret ettiğim kişiler zorba insanlar olabilir ya. Kimi yetişkinlik hayatında da devam ediyor buna bence: öğrenci işlerindeki müdür kadın, bir memur, bir görevli başka biri de olabiliyor. 

 Zorbalar da pişman olsalar bile karşıma çıkmasınlar istiyorum

Benim de hiç iyi hatırlamadığım karşıma sakın çıkmasınlar dediğim insanlar var. İnsanlar korkunç olabiliyor. Kore dizilerindeki gibi tepsi devirme olmasa da ülkemizde de gayet var zorbalık. Canım ülkem edebiyatı yapmayalım lütfen. Yazdıklarımı okuyan varsa liseliler ya da başka bir yaş grubu da olabilir, sabır diliyorum ve kesinlikle şikayet edin bence. Ama söylemiyorsanız ya da yapamıyorsanız da çok iyi anlıyorum. Yine insanlardan soğuduk evet. Her zaman bana da yazabilirsiniz.

Neyse uzun zaman sonra açılışı kafamdaki eskiyen bir konu ile yaptım, olsundu...

Sevgiler... 

Aşağıdaki alıntılar Better Days filminden:



"... fakat; size öğretmedikleri şey ise nasıl yetişkin olacağınızdı." 

Gerçekten nasıl yetişkin olacağız? :(




            "Annem yaşlanmanın avantajının bir şeyleri unutmaya başlamak olduğunu söylerdi."

Çeviriler kötü olabilir üzgünüm... 
Sevgiler. 
Uzun zaman sonra yazdım cidden bir yıl olmuş muydu? Merhaba tekrardan kimse okumasa da. 

3 yorum:

  1. İlk film aslinda daha etkileyici gibiydi ya. Ve cidden ben uzulmeyi sevmiyorum, ilk film çok ağırdı. Resmen daha az boğdu diye ikinci filmi seçmişim ergen gibi shipperliktan falan bahsetmişim.... neyse. :(

    YanıtlaSil
  2. Evet ilk film daha etkileyici gibiydi aslında ama izlemesi bana zor geldi. neyse. o ikisinin kırgınlığı yaralayıcıydı. ben onun mutsuz biteceğini sanıyordum. Cry me a sad river ise sonradan ters köşe yaptı, mutlu sonla bitecek gibi iken mutsuz bitmişti.

    YanıtlaSil
  3. Sürekli aynı cumleleri yazıp durmuşum. :(
    Belirsiz, tekrar, kararsız cümleler. Akışı çok bozuyor. Aslında sebebi de filmler hakkında çok etkilemedi beni demem, ama aslında gayet karanlık da filmler olmaları. Sorumluluk almak istemedim. Spoiler uyarısı da vermemişim ya asla aklıma gelmemiş djdj bloga girip düzeltebilecek miyim..

    YanıtlaSil

Yorum yaptığınız için şimdiden teşekkür ederim. :')

From 9 to 5 / Japon Romantik Komedi (?) Dizisi

  From 9 to 5 adı itibari ile bir ofis komedisi çağrıştırıyor, öyle olduğunu düşünüyordum.  (Posterini görmemiştim tabi, baksanıza şuna : ( ...