Ana içeriğe atla

Patch Addams, Gerçek Bir İsyankar ve idealist

 PATCH   ADDAMS


Film yorumumu ekliyorum, aklıma takılan alakalı alakasız her şey. 

Kısa özet: Sisteme karşı olan bir tıp öğrencisi; hastaların yaşadığı sorunları, politikacıların ve doktorların hiçbir şeyi değiştirmeyen tavrını, eskiyen ve hastaya tam anlamıyla değer vermeyen sağlık düzenini sorguluyor; ve bir şeyleri kendince, epey gayriciddi şekilde protesto ediyor. 

Spoiler olabilir belki, yazıyoruz yine.

SAHNELER

. Film kırmızı burunla sembolize etmiş bir şeyleri, ama görmekten gerçekten çok sıkıldım, bunaltı hissettim artık. Komik de değildi. Komik ve sıradışı işler yapmak eşittir palyaço olmak da sıkıcı bir denklem. Sadece bir iki sahnede görseydik bu kadar söylenmezdim. 

.Film gerçek bir hayat hikayesine dayanıyor, Patch reelde de biraz gayriciddi bir adam ama filmdeki tavır fazla lakayt geldi bana, sevmedim. Gerçek Patch Addams (tuhaf bir tanımlama evet) filmdeki bazı şeylerin abartı olduğunu söylemiş, ve o fazla palyaçoluktan o da hoşlanmamış. Gerçek hayattaki olaylara en son değinelim. 

. Film ilk sahneleriyle bir ruh sağlığı hastanesinde geçiyor. Ben filmin konusunu detaylı okumadan izlemeye başlamıştım. Film tamamen ruh sağlığı hastanesinde geçecek sanıyordum, One Flew Over Cuckoo's Nest gibi. Kişisel bir anekdot, evet. 

. Filmin senaryosu dengeli değildi. Birçok filmde de bu böyle bence, başlangıç ve gelişme kısmı çok uzun sürüyor, hatta gelişme kısmı da yetersiz. Final kısmı ise ani ve anlamsız oluyor artık zaten. Tıp fakültesi sahneleri uzundu epey, adamın kendini sorgulayışı ve isyanını filmin son 15 dakikasında işlemek nereden baksanız berbat bir fikir. Adam ne ara isyan etti, ne ara kendini tekrar buldu. Ve zamanlama çok yanlış, seyirciye duyguları sindirmek için yeterli bir süre vermiyor. Ben daha kadının öldürülmesini hazmedemeden adam atlattı her şeyi ve yine şakalar yapmaya başladı. Saçmalık.

.Buraya tekrar geleceğim: kadının ölümü. Daha da başa saralım, kadının karakteri ve hikayeye etkisi:

Kadının karakteri ilgi çekiciydi. İnsan her şeyi nasıl kurtarabiliriz, sistemin dışına ne kadar çıkabiliriz ki diye düşünebiliyor. Bir antitez ve filmin mesajının sorgulanması iyi bir yardımcıydı bu kadının karakteri. 

Kadının ölümü:

ALLAH AŞKINA. Kadının ölümü oldukça gereksiz bir hikayeydi. Adam kadına aşık olmak zorunda değildi, yaş farkları var, yakışmıyorlar, senaryonun da buna ihtiyacı yoktu. İkilinin sahneleri korkunç katlanılmazdı benim için. Gerçekte de Patch'in bir arkadaşı ölüyor, sevgilisi değil. Yanındaki o gözlüklü adam ölebilirdi örneğin.

Ve zamanlaması: Yahu, film bitmek üzereyken son on beş dakikaya ölüm meselesi sıkıştırılır mı? O da ayrı saçmaydı. Yine de "davamızdan vazgeçmeyelim" demek istiyorsak gerekli olabilir ama senaryo matematiğine uygun bir şekilde yazılmamış. 

Patch Addams karakterini ise hiç sevmedim, belki biraz, başlarda. Lakaytlığın dozunu çok aşmıştı. 


PATCH ADDAM'S İSMİ HAKKINDA

Patch bir takma isim, yaralıları bandajlamak, gerçek hayatta da adamın takma ismiymiş. Addams ise bana "Adem"'i anımsattı, sıradan insan. Tamamen kurgusal bir hikaye olduğunu düşünseydim, bilerek bu isimler seçilmiş derdim. Gerçek isim Hunter'ı ise bu denklemde bir yere pek oturtamadım. Bir şeyleri avlamak, işin peşini bırakmamak ile ilgili olabilir, adam tuttuğunu koparan biriymiş.


Reel hayata dönelim:

Patch'i canlandıran Robin Williams  yıllar sonra ciddi bir hastalıktan muzdarip oluyor ve intihar ediyor. Senarist ve yönetmenin de bu intihar olaylarıyla ilgili bir bağlantısı vardı, bir ara ekleyebilirim belki. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZORBALIK ODAKLI ÇİN FİLMLERİ, BETTER DAYS ve CRY ME A SAD RIVER

 Merhaba. Yakın zamanda Better Days'i izledim.                                                       (Better Days'deki baş karakter) Konusunu pek bilmeden izlemeye başlamıştım, çok fazla karşıma çıkıyordu. Oscar adayı bir filmmiş ve çeşitli festivallerden epey de ödül demiş. Ancak bu film bence Oscar adayı olmak için yeterli bir film değildi, bu filmle katılmalarına şaşırdım açıkçası. Sosyal medyada "ayyy mutlaka izleyin" tarzı yorumlar görürseniz abartı olduğunu bilin ve beklentiyi düşürün. Hem bu filmden hem de daha sonra Cry Me Sad River'dan bahsedeceğim. O da kitap uyarlaması zorbalık konseptli bir film.  Better Days Cry me A Sad River  (Bu  filmin posterleri hiç güzel değildi, zar zor bir fan made yapım bile olabilir, bir şey buldum.)   Not: Aylar sonra gelen edit: Ergenler ya da işte ship yapmayı seven romantik kesim a...

GOT7, ben dinlemezdim KPOP ne oldu? Biraz da KPOP 101/ Part 1

 Merhaba! Üç saatlik diğer yazıdan sonra hemen nasıl yine yazıyorum bilmiyorum ama yine buradayım...  Arkadaşlar ben pek kpop dinlememiştim yıllar öncesinin SS501' i haricinde, Love Ya ve Ur Man kalp ben. Love Ya'yı bırakıyorum ve 2011 yılına ışınlanıyorum şu an:  Grup dağıldı, bazı skandallar da olmuş zamanında ama neyse konumuz bu değil.  Şarkıyı lütfen dinleyin.  Evet,  Aşağıdaki yazı salt hayranlık yazısı değildir: GOT7, nasıl neden 7/24 nasıl neden videolarını izledim? Bu yıl, şu şarkıyla yeni bir albüm yayınlamışlar,  pardon geçen yılın sonu galiba:  Ben yılın ilk yarısında bu şarkıyla nasıl olduysa karşılaşıyorum, ve sonra bir bağımlılık oluşuyor. Bu şarkıları haricinde o kadar da beğendiğim şarkıları var mı emin değilim, hayır var, bir saniye: Love You Better: Buyrun canlı performans:  Bunu da dinleyin pls.  Neyse bazı sınırlı şarkıları harici bütün şarkılarına kefil değilim, öyle ayılıp bayılmıyorum, hayranlar kızmasın. Evet bil...

Zaman yolculuğu temalı diziler, Japonya'dan Tayland'a PART1

 Merhaba, bu aralar artık pek sevmediğimi söylesem de zaman yolculuklu dizilere baktım çokça. AMA çok fazla diziye baktım gerçekten. İlk bölümlerine bakıp kapattım ya da sonra dönerim diye sekmelerde açık bıraktım, yüzbinbeşyüz tane sekme açık bilgisayarımda. :( Neyse, ağlamayalım. İzlediğim çoğu dizi zaman ylculuğu üzerineydi, özellikle araştırdım şimdilik kısaca geçeceğim belki güncellerim. Ve bugün Someday or One Day'in filmini izledim, onu mu yazsaydım önce ya... Onu da buraya eklerim yakında.  İlk olarak:    The Promise of Migratory Birds, 2016, Çin (Bu sadece zaman konseptli bir dizi, zaman yolculuğu yok) Önce bu aklıma geldi, 2 bölüm izledim... (Aynı anda 5 10 dizi izledim şaşırtıcı değil...) Enemies to lovers konsepti var.  Kadın evlenmek üzereyken adam kadının günlüğünü buluyor,  ve biz birden ilk tanıştıkları zamanı izliyoruz. (Hala zaman yolculuğu olmadı ben mi yanlış anladım konuyu :d) (Burada yanlış anlamışım ve fark ediyorum...) (Bkz:alt para...