12 Aralık 2020 Cumartesi

Love Alarm/İlk İki Bölüm ve Genel İzlenim

 Merhaba!

Evvet, bomboş bir hafta geçirdim, yani epey yoğun olduğum derslerden nefes alamadığım dönemler aslında, hocalar acımasız, herkes insafsız, haksızlığa uğramış hissetmeler... Neler neler, çok stresli bir dönemdi, hala öyle... Neyse bunları geçelim, her hafta ödev isteyenleri, maillere dönemeyenleri, ve diğer her şeyi... Saygısızlıkları. Okulu donduracaktım, çıkış yolu bulamadın, evet o derece, ama zorlayacağım sanırım, bu bir hafta nasıl olacak ne yapacağım diye geçti, arada bir dün ödev falan yaptım. 


                                            Siz bana bakmayın, yeni ödevlere ve her gün gelen yeni kötü haberlere                                                         bakıyorum. 

Bu alakasız olayları aslında yazmak istemiyorum ama beni çok çok etkileyen konular, yine bir iz kalsın burada da, trailer bile sayılmaz zaten, filmi izlemeniz lazım... 

 Son zamanlarda bir şeyler izledim aslında, yani ödev için mecbur, bir de bir iki diziye az da olsa baktım vs derken konu bulabilirim güncel gibi duruyor, unutmadan yazmış oluyorum, evet konuya şimdi karar verdim, sadece iki bölümünü izlediğim bir dizi: Love Alarm.

Bir yıldır izlemeyi düşünüyordum kendisini, ama hep ertelemek, bir türlü izleyememek durumu oluştu, kronik artık. (Cümlenin bozukluğu için üzgünüm.) Bir yıl sonra izledim. Şöyle, karakterleri ve hikayesi pek ilgi çekici değil bence, kim nasıl beğenmiş anlamadım: Spoilerlı yoruma geçiyorum:

NOT: Sadece ikinci başlıktan sonra spoiler var, alttaki paragrafı da okuyabiilirsiniz.

Love Alarm, Hayır, Pek Black Mirror Sayılmaz

Bir app aracılığıyla insanlar 10 m mesafede, kendilerini seven kişileri görüyorlar, yani 10 metre içinde onları seven bir kişi varsa, bir alarm çalıyor, ve ekranda 1 yazısı görülüyor yanıp sönen bir kalp ile birlikte. Tahmin edin artık, kim seviyorsa. 

Bu app nasıl çalışıyor aslında anlatmadılar ilk iki bölümde, elektrik sinyali midir, kalp atışı mıdır, ne oluyordur bilmiyorum. 

Dizinin atmosferini sevmiş gibiydim aslında, hayır kasttettiğim sahneler ya da hikaye değil, görüntü. Akşamüstü güneş batmak üzere atmosferi vardır hani, çok karanlık ya da aydınlık değil, onun gibi. 


                                                                Şöyle bir akşamüstü. 

Black Mirror'a pek benzemiyor, o daha düşündürücü, ve daha ağır ve hüzünlü bence, vuruyor, çarpıyor. Bu böyle değil, gençlerin ilişkisi daha ön planda, ve aslında onu bile tam veremiyor.

Neden aslında hiç sevmedim bu diziyi? Spoiler: 

Benim bu diziden beklentim vardı, ciddiyim, sadece sekiz bölüm olması avantaj, bittersweet bir şey olacak zannediyordum, böyle dram gençlik işi falan da bana hitap edebilecek bir tür, bu kadar kötü olacağını düşünmemiştim, hayal kırıklığı. 

Hikayesi, ki hadi kabul ettim ama başlangıç noktası güzel değil, siz de izlerken yazık değil mi diyebilirsiniz. Şöyle, iki yakın arkadaş, birisi bir kızdan yıllardır hoşlanıyor, ama sessiz kalıyor, doğru düzgün konuşmamışlar gibi. Arkadaşı, Seonho Amerika'dan geliyor, ya buna ayrı paragraf yazmak istiyorum:

Arkadaş: İyi çocuk, baştan beri kızı seven platonik

Seonho: Amerika'dan gelen, Arkadaş'la arkadaşlar :D, kızla birlikte olan.

Kız: Sıkıcı bir baş rol kadın karakter, ikisinden de hoşlanacak gibi

Seonho'nun robot olması: 

Seon ho, tam anlamıyla robot. Yani, robot. Hayır, robot dizisi değil bu dizi metafor kullandım ama Kore'de meşhurdur robot dizisi, bence çok net olurmuş robot. Hareketlerini anlamıyorsunuz, bir tuhaf, alienated duruyor, oyuncu da yardımcı olmamış hiç, oyuncuyu da karakteri de hiç sevemedim. Aşk hikayesi, karakterler hiçbiri çekmedi aslında beni, umrumda değil kızın kimle olduğu. Hadi yine bu çocuğu da kabul edeyim derim ama cidden itici. Baş karakterlerin hikayesi hiç çekmedi beni. 


                                        Yok, izlemeniz lazım ama bence burada da robot. Herkese böyle bakıyor.                                                    Puppy eyes'lı robot. Kadın da itici bu arada, evet... Bana inanın... 

Seon ho, arkadaşının sevdiği kızı öpüyor, kız da onu, hani olabilir, illa ki romantik bir geçmiş gerekmiyor, hoşlanırlar, olur falan da, 

Bunu da yazamamışlar bence. :( Ne güzel bir sahne, ne mantıklı. Sadece e,iyi peki diyip geçiyorum. O etkilenme olayı geçmedi bana. Yabancılar gayet, ikisi de donuk zaten. 

Arkadaş kişisi bunu pek önemsemiyor, sorun olmuyor, önemli olan arkadaşlığımızdır diyor, e öyle diyorsa bana da uygun. Kavgadan gerginlikten iyidir zaten, ama bence kızı o kadar da sevmemiş, haline çok da üzülmüyorum. 

Bu arada özellikle arkadaş kişisi abi gibi Seon ho'ya, epey iyi bir arkadaş, Seon ho da onu seviyor gibi ama işte böyle olunca. :( Bence çocuğun ciddi bir duygu problemi var, hisleri tam bilmiyor. Seonho cidden öyle gibi, gözler dolu dolu bir tuhaf bakmakla olmuyor, hareketleri, o donukluğu, mimiksizliği vs. duygusal açıdan eksik biri olduğunu hissettirdi bana. Ama sanırım buna değinmeyecekler, ileriki bölümde hemen aşık olmuş kadın başrole. 


Karakterler, replikler, hareketler, motivasyonlar ne alaka dedirtiyor, yetersiz, pek yan karakter de yok, bence oyuncuları da sevmezsiniz, nereden tutsanız elinizde kalıyor. 

Baş kadın karakter, oyuncusu yine sıkıcı bir tip, sıkıcı bir rol, acımasız teyzesinin yanında kalıyor, sevgilisi var, onu da aldatmış oluyor aslında, ama hadi ona da takılmadım çok yargılayıcı değilim, çocukluktan arkadaş olabilirler, ne hissettiğini bilemeyebilir, yaşı da genç zaten. Ama karaktere ilk iki bölümde bile sempati duyamıyorsunuz, diğer bölümlerde de sevilmemiş sanırım, ama erkek karakterden daha kötü de değildi bence, hepsi eşit derecede sıkıcı benim için, sıfır sempati. 

Ya benim cidden beklentim yüksekti, gençler arasında çok popüler bir dizi bu ama inanın sebebini çözemedim. Aşk ilişkileri de güzel gitmiyor çünkü birkaç bölüme ayrılıyorlar, yıllar sonra karşılaşıyorlar vs. Nesini izleyeyim bunun, yana yakıla ikinci sezon isteyeyim?


                                                                        4 yıl sonra... 

Bu arada son not, değinilmemiş buna da ama ben Seonho ve arkadaşı arasında romantik bağlamda bir hoşlanma var zannetmiştim... Artık Seonho'nun tutukluluğu mu, kıza bir otobüste baktı ama çok da hayran değildi bence orada da, arkadaşının karşısına çıkıp, onu öptüm demesi falan kıskançlığa bile yorulabilirdi, bilmiyorum öyle bir hissiyat geldi bana. Bazı bakışları vs. Hani bunu mu itiraf edemiyor da böyle bu çocuk diye düşündüm. 



Üçüncü bölüme geçmeden bırakıyorum, izlerken bir şekilde çok sıkılmamıştım, sadece keyifsizdi, gerçi ruh halim de bir tuhaf, aslında sıkılabilirsiniz de, ki bir yerde ister istemez bir ben ne izliyorum dersiniz bence. Ben yine hoşgördüm birçok şeyi ama devam etmemem iyi oldu diyebilirim. 

Adamın robot olduğundan sadece ben bahsettim, üçüncü bölümde aşık olması bir şey değiştirmiyor, bir robotiklik var onda, ısrarcıyım. 

İlk bölümde buz pateni sahnesini sevmiştim, güzel görüntüleri olacak diye sevinmiştim ama öyle çok da bir şeyi yok. İkinci sezonu gelecek bu arada. Evet negatif yorumun sonuna geldik.


                                                 Yine bir tık daha iyi bir çift. 

Dizi bir webtoon uyarlaması, orada da bu "arkadaş" kişisiyle, bknz:yukarıdaki, oluyor kadın ama bu dizide Seonho çok popüler ve daha bir başrol gibi yansıtılmış gibi, yani ikisi birlikte olur sanırım. 

Sevgiyle. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için şimdiden teşekkür ederim. :')

From 9 to 5 / Japon Romantik Komedi (?) Dizisi

  From 9 to 5 adı itibari ile bir ofis komedisi çağrıştırıyor, öyle olduğunu düşünüyordum.  (Posterini görmemiştim tabi, baksanıza şuna : ( ...