Ana içeriğe atla

LİSE İÇİN ÇİN'E GİTMEK, A Love So Beautiful ve Diğerleri

Kısa bir iç döküş:
Arkadaşlarım, okul ve ders mevzusu benim için üzgünüm şu an çok karışık, ağlıyorum, yatay geçiş için kayıt yaptırsam mı ikilemini şu son günlerde yaşayan, yaklaşık aylardır hatta yıllardır resmen ders çalışmamış bir birey olarak üzülmekteyim. Her türlü yeni okul dönemine hazır değilim, ders çalışmayı unuttum, stresliyim, planlı düzenli bir insan olmayı unuttum, daha da detaya inmeyeyim ama korku stres ve şaşkınlık var şu an. Kendimi geçip hemen yazının konusuna geçiyorum: ( Ve ders çalışmayıp bu yazıyı yazmaya başladım...





Dinlediğiniz için teşekkürler... 



 

Lise için Çin'e gitmek, Liseli Olmak, Nostalji Duygusu, Bisiklete Binmek ve Bazı Bilimum Naif Şeyler

Bir alt ve uzun başlık daha olsun, ne olmuş... Tamam, başlayalım:

.Neden lise dizileri ilgimi çekiyor? 
Ben yirmi üç yaşında bir insan olarak, lise yıllarını nostaljik hislerle izlemeyi seviyorum. Hayır lise yıllarım öyle pek renkli ve özlenesi geçmedi aslında ama üniversitedeki depresyonlardan sonra kıyas yaparsam bir tık daha iyi ya da düzgün hissettiğim bir dönemdi, belki biraz o yüzden o dönemler ilgimi çekiyor. Üniversitenin bir öncesine dönmek istiyorum belki de, üniversite sınavı stresi olmadan tabi. :D
Üniversite demek, tercih demek, yetişkinlikten önceki son basamak demek, yani benim için her şeyin sonu. :D Lisede ise tercihimiz yok pek, ders müfredatı kesin, herkes aynı sınıfta, tek bir binada, somut olarak bile daha net, daha tekdüze, bana güven veriyor bu sanırım. Karar vermekten ve belirsizliklerden ucu açık şeylerden hoşlanmam çünkü. Bu biraz depresiflik de içeren şimdinin yanıtı. Geçmişteki, çocuk ben de liseli işlerini severdi:
Çocukken büyümek isterdim, liselilere çok özenirdim, üniversitelilere de tabi. Oradaki arkadaşlıklar, öyle bir tık daha büyük olmak, fiziksel olarak da, evet sınıfın kısalarındandım,



 oradaki ilk aşklar, toz pembe gelirdi, merak ederdim, mutlu son gibi. Büyümek büyülü gibi gelirdi epey, bilmiyorum ya çok özenirdim. Hello Peter Pan. 

. Neden Çin, ne alaka, anlat artık: 

 .Çin dizilerinde benim küçükken izlediğim zamanın eski gençlik dizilerinde olan bir hava var, şimdi de bunu arıyorum ben, kendim de akıllı telefonların bulunduğu zamanlarda lisede okudum ama yine de nostaljik tarafını görmek istiyorum: Takoz ya da çekçekli telefonlar, msn'in olduğu zamanlar, sosyal medya ve makyaj malzemeleri olmayan türden bir şey. Eskiyi çağrıştırsın, kasetçalar olmasa da mp3 olsun, arkadaşlıklar da işlensin, salt aşk hikayesi ya da gossip girl tarzı olmasın, mümkünse sadece zorbalıkların işlendiği negatif odaklı diziler gibi de olmasın, üniversite sınavından da bahsetsin vs. 
Benim baktığım Çin yapımı lise dizileri genelde ikibinlerin başında geçiyordu, farklı bir dönemde geçtiğini hissettiriyor mesele de o zaten, naif detaylar barındıran, 'iyi hisset' türünden yapımlardı. Mesele takoz telefon değil belki ama, sosyal medyanın olmadığı bir dönem vardı, ve farklı bir aurası vardı bence, neyse özendiğim ve çocuklukta izlediğim şeyleri bu dizilerle yeniden buluyor gibiyim. ( Bu arada sosyal medya günahtır, çok kötüdür falan demiyorum, ama bariz iyi olmayan durumlar da yaşatıyor ki, 'aura' artık pastel tonlarda değil, derdim bu biraz, hani aslında biraz estetik kaygısı bile sayılır biraz bahsettiğim) (Hani günümüzde geçen nispeten iyi bir dizi de yapılabilir ama olmuyor bence, ben beğenemedim şimdiye dek.) 

Çin Dizileri İtemleri

. Çin dizilerinde bolca bisiklet var, herkesler bisiklete biniyor arkadaşlar, çok güzel, dökülen yaprakların altından güneşli bir günde öylece sanki süzülerek geçiyorlar.
. Eşofman giymekte herkes, her dizide neredeyse mavili beyazlı eşofman takımı, epey rahat gözüküyor.
. Benim denk geldiklerimde kız karakter genelde derslerinde daha başarısız bir tip mesela, resim çizmede iyi ve bu küçümseniyor, evet tanıdık geliyor, ya da ingilizcesi iyi, ama o da yeterli görülmüyor asla. Ben dört dörtlük çok başarılı insanları izlemeyi sevmediğim için benim için nispeten iyi bir şey bile sayılır :D ama erkekler de tam tersi çok başarılı olunca hoşlanmıyorum. Bu karşılaşabileceğiniz bir klişe idi. 
. Okullarının mimarisi biraz farklı, sınıftan çıktıklarında direkt balkona çıkmış gibi oluyorlar, nasıl anlatayım bilemedim, sınıflar falan açıkta resmen. Damacanadan su içiyorlardı bir de. önemli bilgi.



 
Böyle yeşil yeşil bir yer, okulu süpürüyorlar ödev falan yapıyorlar. öğrenci gibiler yani. Bahsettiğim mimari fotoğrafı bulamadım. 
.Sınav stresinden bahsederler illa ki, bazısında aileler de vardır ama sanki çok ön planda değillerdi, bir tanesi hariç: Go Ahead

Şimdi dizilerimiz: 


A Love So Beautiful 

En önce bu dizi, en popüleri olabilir, illa ki karşınıza çıkmıştır, youtube'ta da türkçe altyazılı bölümler mevcut. Şimdiye kadarki tüm fotoğraflar da bu diziden. 2017 yapımı bir dizi, yeni hani gayet ama bence en popüleri ve benim ilk izlediğim de bu dizi. 
Platonik aşk var, erkek çocuk biraz soğuk bir tip, normalde sevmem bu konsepti ama izlemesi eğlenceliydi, kız hep peşinde koşuyordu ama bana yine de eğlenceli geldi. Arkadaşlık da var ama daha ön planda olabilirdi bence, dörtlü bir grubu izliyoruz genel olarak, baş karakterin en yakın arkadaşını sevdim ama dördüncü erkek sıkıcıydı, onların ilişkisi pek ilginizi çekmez bence. 
Dizinin son üç dört bölümü üniversitede ve daha sonraki yıllarda geçiyor, ben pek sevemedim bu durumu, güzel işlenmemiş. Yine de ilk izlediğim asya dizisi sayılır kendisi, kredisi var,  bence son bölümleri atlayıp da izleyebilirsiniz. Negatif yanlarından epey bahsettim ama güzel bu dizi, izleyin. :D

Kar yağmasını beklemek...


Bir diziden daha bahsedeyim, diğerlerini part 2'de anlatayım: 
  
Go Ahead 
Babalar ve Çocukları

Go Ahead ilk bölümleriyle ailelerin ve küçük çocuklarının ön planda olduğu bir drama dizisi gibi. İlk bölümde baş karakterlerimizin küçüklüğünü, yedi sekiz yaşlarını görüyoruz. Mahalle ortamı var, tatlı huylu, eşini kaybetmiş, erişte dükkanı sahibi bir adamın küçük yaramaz kızıyla olan hayatını görüyoruz. Mahalleye yeni bir aile geliyor, onlar da küçük çocuklarını kaybetmişler ve çok gergin, huzursuz bir ev ortamları var, evin büyük çocuğu ki o da sekiz yaşlarında, bu durumdan epey kötü etkileniyor.  Bu küçük kız o huzursuz evdeki çocukla arkadaş olmak istiyor. Üçüncü bir çocuk daha var, o da epey tatlıydı babası olmayan, iyi huylu bir çocuk. Evet daha sonra üçü yakın arkadaş oluyorlar. 
Spoiler sayılır mı bilmiyorum ama daha çok babaların çocuklarıyla ilişkisini göreceksiniz. 2020'de yayınlandı bu dizi de. Büyümüş hallerini, lisedeki hallerini izliyoruz üçüncü bölümden itibaren. 



İlk bölümler biraz üzücü gelebilir, evdeki tartışmalar, bazı hüzünlü olaylar işleniyor çünkü ama üçten itibaren biraz değişir. Evin babası cidden tatlıydı, bir konuda kızsam da kendisine, tatlı adam profili çizmişler epey, çocuklara hep yemek hazırlıyordu. Ben normalde hüzünlü hiçbir şeye gelemem ama izledim nasılsa, bence siz de sevebilirsiniz, boğmayan dramatik bir yanı vardı. 





Baş kadın karakter yine neşeli bir tip, diğerleri de fena değil ama üçü de yakın zaten, bir tanesi özellikle çok da uslu, sevimli bir tip. 
 


Bir de bu dizilerde jenerik müziği olur genelde, dizinin en başında, o böyle daha bir duygusal hissettiriyor ve dizinin içine rahatça giriyorsunuz, ileriki bölümlerden sahneler de oluyor jenerikte ama bence böyle güzel spoiler sayılsa da, sanki anılar kolejine, bir albüme bakıyor gibi oluyorsunuz. 
Hatta dizinin bitiminde de müzikler, şarkılar oluyor, ben size sevdiğim bir tanesini bırakmak istiyorum, ninni gibi, çok hoşuma gidiyordu: (Başrol oyuncusu söylüyor, sörprayzzz... :D ) 


Bu da kısa kesitler den oluşan bir video. :') Neseli, hüzünlü hissettiriyor başlangıç ve bitişiyle. Müzikli şarkılı olması çok hoşuma gitti benim. 
Okuduysanız eğer çok teşekkür ederim. Sevgiler. 🌸


Yorumlar

  1. Kısacık olmuş yazı aslında ama saatlerdir yazıyorum. :D Takatim kalmadı. :D

    YanıtlaSil
  2. ikinci part yerine başka bir şey yazmak istiyorum ama bilemedim şimdi. :') Sonra mı yazsam... Çok yorucu kollarımda derman yok zaten, some skalyoz problems.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Yorum yaptığınız için şimdiden teşekkür ederim. :')

Bu blogdaki popüler yayınlar

ZORBALIK ODAKLI ÇİN FİLMLERİ, BETTER DAYS ve CRY ME A SAD RIVER

 Merhaba. Yakın zamanda Better Days'i izledim.                                                       (Better Days'deki baş karakter) Konusunu pek bilmeden izlemeye başlamıştım, çok fazla karşıma çıkıyordu. Oscar adayı bir filmmiş ve çeşitli festivallerden epey de ödül demiş. Ancak bu film bence Oscar adayı olmak için yeterli bir film değildi, bu filmle katılmalarına şaşırdım açıkçası. Sosyal medyada "ayyy mutlaka izleyin" tarzı yorumlar görürseniz abartı olduğunu bilin ve beklentiyi düşürün. Hem bu filmden hem de daha sonra Cry Me Sad River'dan bahsedeceğim. O da kitap uyarlaması zorbalık konseptli bir film.  Better Days Cry me A Sad River  (Bu  filmin posterleri hiç güzel değildi, zar zor bir fan made yapım bile olabilir, bir şey buldum.)   Not: Aylar sonra gelen edit: Ergenler ya da işte ship yapmayı seven romantik kesim a...

GOT7, ben dinlemezdim KPOP ne oldu? Biraz da KPOP 101/ Part 1

 Merhaba! Üç saatlik diğer yazıdan sonra hemen nasıl yine yazıyorum bilmiyorum ama yine buradayım...  Arkadaşlar ben pek kpop dinlememiştim yıllar öncesinin SS501' i haricinde, Love Ya ve Ur Man kalp ben. Love Ya'yı bırakıyorum ve 2011 yılına ışınlanıyorum şu an:  Grup dağıldı, bazı skandallar da olmuş zamanında ama neyse konumuz bu değil.  Şarkıyı lütfen dinleyin.  Evet,  Aşağıdaki yazı salt hayranlık yazısı değildir: GOT7, nasıl neden 7/24 nasıl neden videolarını izledim? Bu yıl, şu şarkıyla yeni bir albüm yayınlamışlar,  pardon geçen yılın sonu galiba:  Ben yılın ilk yarısında bu şarkıyla nasıl olduysa karşılaşıyorum, ve sonra bir bağımlılık oluşuyor. Bu şarkıları haricinde o kadar da beğendiğim şarkıları var mı emin değilim, hayır var, bir saniye: Love You Better: Buyrun canlı performans:  Bunu da dinleyin pls.  Neyse bazı sınırlı şarkıları harici bütün şarkılarına kefil değilim, öyle ayılıp bayılmıyorum, hayranlar kızmasın. Evet bil...

Zaman yolculuğu temalı diziler, Japonya'dan Tayland'a PART1

 Merhaba, bu aralar artık pek sevmediğimi söylesem de zaman yolculuklu dizilere baktım çokça. AMA çok fazla diziye baktım gerçekten. İlk bölümlerine bakıp kapattım ya da sonra dönerim diye sekmelerde açık bıraktım, yüzbinbeşyüz tane sekme açık bilgisayarımda. :( Neyse, ağlamayalım. İzlediğim çoğu dizi zaman ylculuğu üzerineydi, özellikle araştırdım şimdilik kısaca geçeceğim belki güncellerim. Ve bugün Someday or One Day'in filmini izledim, onu mu yazsaydım önce ya... Onu da buraya eklerim yakında.  İlk olarak:    The Promise of Migratory Birds, 2016, Çin (Bu sadece zaman konseptli bir dizi, zaman yolculuğu yok) Önce bu aklıma geldi, 2 bölüm izledim... (Aynı anda 5 10 dizi izledim şaşırtıcı değil...) Enemies to lovers konsepti var.  Kadın evlenmek üzereyken adam kadının günlüğünü buluyor,  ve biz birden ilk tanıştıkları zamanı izliyoruz. (Hala zaman yolculuğu olmadı ben mi yanlış anladım konuyu :d) (Burada yanlış anlamışım ve fark ediyorum...) (Bkz:alt para...