Merhaba, O kadar iş varken varken buradayım evet, bir de ellerim zihnime yetişemez ve hep yanlış yazarım. :') Şimdi de yanımda kitaplar var zorlukla yer bulup oturdum koltuğa. :D Ve ne kadar yavaş yazdığımı fark ediyorum. Birden ilham geldi. Nispeten uzun süre sonra blog yazılarına baktım, nabrut fıdıllıoğlu'na bakıyordum, o da yarım bıraktığı dizilerden bahsetmiş. Ve uzun süredir benim de aklımdaydı, bilen bilir ben resmen dizi bitirmem, bitiremem. Blogun adını ben ve bitmeyen dizilerim bile yapabilirdim... Neyse oradan aldığım bir hevesle yazıyorum. Kısa kısa yazmaya çalışacağım bazı dizileri. Kore dizilerinin uzun olması hakkında: Genel olarak sadece birinci bölümleri değil, ki orada bile hemen bırakmak isteyebilirsiniz dünyanın en normal olayı, beşinci bölüme kadar bir şekilde gelip bırakıyorum. Yeni bir diziye başlama motivasyonu da bulmak zor oluyor örneğin, neyse diyip diğer bölümlere de bakıyorum ama olmuyor genelde. :( Harici, biraz daha ilerleyip bazı sebeple...
Ara sıra dertleşmek isteyen ve sürekli gülümsemek isteyen birisi var burada, neredeyse 23 yaşında, üşengeç, yeşilin kızı anne'i ve reply 1988'i seviyor. ekleme: bu 5 yıl önceydi, şimdi 27'yim. bazı şeyler değişti, bazıları aynı. kore dizileri hakkında yazıyordum daha çok, en eski yazılarda psikolog, dertleşme vs mevzularını okuyabilirsiniz. küskünüm biraz. esenlikler^^